Öyle bir sırattayım ki bugün, Solum uçurum, sağım uçurum… Ne yolun sonu belli, ne de uçurumun dibi… Ben ise kıldan ince, kılıçtan keskin bir ipte cambazlık yapıyorum. Aşağıya baksam ayaklarım titriyor. Karşımda duran yüzüne baksam güzelliğinden başım dönüyor. Hele ki…
Şiir
-
-
-
Biraz olsun rahatlamak için başımızı kaldırıp göğe bakmak yeterdi aslında! Gökyüzünün o derinliğini seyretmek, Ayın yüzündeki o kırışıklığı görmek, Bazen öfkesiyle, coşkusuyla, akışıyla bulutlara bakıp kendi yüzümüzü görmek, Ya da bir leyleğin gagasındaki yeni doğmuş bir bebeğin ağlayışını duymak… Bazense…
-
-
Bazen ardıma dönüp baktığımda “Ne yaptım ben?” diye sorguladığım zamanlar oluyor. Tek bir cevaba çıkıyor tüm düşündüklerim. Oyun oynuyorum ben sadece oyun! Bir çocuk masumiyetiyle kumdan kaleler yapmışım sahilin dibine. Yıkılacağını bile bile… Her bir insan bir kum tanesi koymuş…