Geçenlerde başıma gelen garip bir olayı anlatmak istiyorum. Daha doğrusu benim başıma gelmedi. Ben olayı sadece uzaktan izledim. Bir karga ile bir adamın birbirlerine verdiği tepkilere hayretle şahit oldum. Hatta biraz komik buldum. İnsanlar ve kargalar arasında benim anlamadığım bir dil mi var diye düşündüğüm de oldu. Sonuçta ise bazı farkındalıklarım oluştu. Kısaca bunları bahsetmek istiyorum. Zaten bu blog, artık günden güne farkındalık günlüğüne dönüşmeye başladı :) Fazla uzatmadan olaya geçecek olursak şöyle başlıyor. Ben kaldırımda yürürken karşımdan bir adam gelmeye başladı. Adam, son derece mutsuz ve negatif gözüküyordu. Sonra birde aramıza karga katıldı ve toplam 3 kişi olduk. Asıl olay ise karganın gaklamasıyla beraber başladı. Ben karganın öttüğünün bile farkında değildim ancak karşıdan gelen adam, bir şekilde daha çok sinirlenmeye başladı ve ben tam yanından geçerken “Ne diye ötüyon?” deyip kargaya küfretti. Ben şok oldum! O küfrettikten sonra karganın farkına vardım. Büyük bir merakla kargaya baktım. Karga ise duruşunu hiç bozmamış, az önceki gibi ötmeye devam ediyordu. Benim ise aklımdan binbir türlü soru oluştu. “Adam niye kargaya sinirlendi? Adam ile karganın arasında benim bilmediğim bir dil mi vardı? Karga neden cevap vermedi? Ve en önemlisi acaba duyduğu sözler karşısında karganın kalbi kırılmış mıydı?”
Sonradan bu olayı tekrar düşündüm. Çünkü yanımdan geçen adamın bu kadar negatif olmasını ve verdiği tepkiyi merak etmiştim. Anladım ki karga aslında bana büyük bir ders vermişti. Karganın davranışı tam bir asalet ve olgunluk örneğiydi. Çünkü karga için adamın kötü sözlerinin anlaması yada anlamamasının bir önemi yoktu. Karga oraya sadece ötmek için gelmişti. Herhangi bir sebebi de olmayabilir. O sadece ötmek için oradaydı. Ne bizim gibi insanlara kendini beğendirmeye çalışıyordu ne de insanları rahatsız etmek istiyordu. Yaptığı tek şey, bizden çok daha fazla mutlu ve özgürce ötüyordu. Karganın vazifesi buydu ve o sadece vazifesinin gerektirdiği şekilde davranıyordu. Onu hiçbir kötü söz yada iyi söz etkilemiyordu. O büyük bir bilge gibi hedefine kilitlenmişti. Peki orada karga yerine bir insan olsaydı olay nasıl şekillenirdi. Yani o adam, diğer bir insana hiçbir sebep yokken ona küfretseydi? Sizinde tahmin edebileceğiniz gibi “Sen beni tanıyor musun? Sen kim oluyorsun” gibi cevabı olmayan uzunca sorular sonunda ise kavga ile biten bir olay izlemiş olurdum. İşte bu olay bana malayani sözler karşısında karga kadar dingin olmayı öğretti. Hayatım boyunca kendime bir amaç edinmeyi ve o amacı gerçekleştirmek için dümdüz yürümeyi öğretti. Amacımı gerçekleştirirken adamın kargaya küfretmesi gibi etrafımdan yuhlanma sesleri yada alkış sesleri de gelebilir. Her birini duymamazlıktan gelip sadece hedefime kitlenmeyi öğrendim. Aynı karga gibi. Karga, çoğu insandan daha olgun davranıyordu. Herkesin olduğu gibi karganın doğa içinde bir vazifesi vardı. Tüm hayvanlar sadece vazifesini yapıyordu. Köpekler havlayıp ısırıyorsa bu onun kötülük yaptığını göstermiyor. Bu onun o bölgeyi savunduğunu ve sadece bir güvenlik görevlisi gibi vazifesini yaptığını gösteriyordu. Ya da bir kedi, fareden nefret ettiği için değil; sadece doğa düzeninde ekolojik dengeyi sağlamak için fareleri öldürüyordu. Tüm doğa daha doğrusu tüm evren, insani öfke ve nefret olmadan sadece vazife bilinci olarak hareket ediyordu. Bir kara delik, bir yıldızdan nefret ettiği için onu yok etmiyor. Olaylar sadece öyle olması gerektiği için öyle gerçekleşiyor. İnsan ise tamamen bambaşka davranıyor. İnsan, ekolojik dengeyi ve evrensel yasaları uygulamıyor. Hatta dışına çıkmakla kalmayıp ekolojik dengeyi bozuyor. İnsan başka bir insanı öldürüyor. Çünkü nefret ettiği için. Ancak insan dışında hiçbir varlık bunu nefret ettiği için yapmıyor.
Evet! Kısacası bir karga, bir insandan daha olgun davranabiliyor. Bu yüzden bir insan, bir hayvandan daha düşük seviyeye de düşebiliyor. Son olarak küfreden adama gelirsek ona da buradan teşekkür ediyorum. Olabildiğince negatif bir insandın. Ancak sen olmasaydın ne oradaki kargayı farkedecektim ne de bunları fark edebilecektim. Belki de senin vazifen etrafa hiç yoktan negatif enerji dağıtmandı. Sende kendi yolunda güzelsin. Teşekkürler.
Dostlar, herkesin kendi hayat amacını farkedeceği ve bu amaç üzerinde etraftan gelecek sözlere aldırmadan yürüyebileceği bir gün dilerim…
Gak gak!
3 yorum
Düşündürücü :D
Düşünmek karanlığı aydınlatır derler :)
Kabil ile Habil’ in hikayesini hatırlattı bı an. Her şeyden ders çıkarabilmek ise ancak açık bir zihnin varlığına işaret edebilir. Teşekkürler