Yeni bir renksin hayatımda, Yeni bir doğuş. Hangi gökkuşağına koysam seni ki rengini herkes görsün. Seni gören yağmurla güneş aralarında anlaşsın, Yağmurlar hep yağsın. Güneşler hep açsın. Sen hep gökyüzünde otur, Sen hiç solma, Sen hep güzel kal.
şiir
-
-
Hangi duvara yazsam ismini ki duvar parçalanmasın? Hangi kalemle yazsam ismini ki mürekkep eriyip dağılmasın? Hangi şiir ne kadar alır senin güzelliğinden? Hangi kelimeye sığdırsam seni? En iyisi gönlüme alıp saklasam ismini. Sana hep sen desem.
-
Bir zevktir deyip susuyorsun. Bir susuş bilmem kaç bin şiir ediyor. Anlayana 7 kat gök. Anlamayana 4 satır.
-
Yetişkin olmak zormuş hanım abla. . . En güzeli büyümemekti. Ne acelesi vardı yaşlanmaya? Bin bir türlü sorumluluk. Bin bir türlü tantana. . . Çocuk kalabiliyor muyuz doktor bey?
-
Yüzümü güldüren sen. Seni seven sen. Sen de sen. İlla sen.
-
Her geçen gün bir önceki günü tekrar mı edecek? Yoksa yarın, düne küfür mü edecek dersin. Şükürler edip dudağından mı öpecek? Her aldığın nefes bir öncekinin aynısı mı olacak? Yoksa her nefes yeni bir diriliş mi getirecek? Yeni bir ölüm…
-
Bana diyorlar ki biraz sert çıkış. Çakı gibi erkek ol. Yumruğunu göster. Dava adamı ol ve davana sahip çık. Kısacası taş fırın erkeği ol. Bende diyorum ki eyvallah. Artık gerektiği yerde gerektiği şekilde tavrımı koyacağım. Sözler veriliyor, imzalar atılıyor. Hemen sonra…
-
Korkak mıyım yoksa aşık mıyım? bilmiyorum. Attığım her adım, aldığım her karar, konuştuğum her kelam, yazdığım her yazı hatta düşündüğüm her fikri sorguluyorum. Tüm bunlardaki hatalardan dolayı bana kızmandan mı korkuyorum yoksa sana olan sevgimden dolayı yanlış bir şey yapıp seni…
-
Mecburdun! Dimdik ayakta durmaya mecburdun. Yıkılmamaya mecburdun. Düşüp kalma gibi bir lüksün yoktu senin. Düşüp tekrar kalkma gibi bir mecburiyetin vardı. Tek şıklı bir sınavdı bu. Vazgeçip çekip gitme gibi bir seçeneğin yoktu. Mecburdun sen bana.
-
Aydınlanmış bir kalp isterim dostum. Dinginleşmiş bir zihin isterim. Ve sevdiceğim, Saflaşmış bir vücut isterim cancağızım. Ayrılık acısından lime lime olmuş bir gönül isterim. Ve güzelim, Belayı bal sayan, Dövene el öpen,