Hayret

tarafından Ceyhun Özdemir

Bu gece düşünüp de hayret ettiğim bir konudan söz etmek isterim. En yakınınızdaki insanı düşünün. Evli değilim ancak bir örnek vereyim. Belki de bu kişi, eşiniz olabilir. Yıllarını paylaşmışındır. Birbirinizin birçok sırrını bilirsiniz. Sevdiği yemeklerini, kusurlarını, güçlü yönlerini, geçmişini, çocukluk anılarını… Her gün aynı yastığa baş koyarsın, hatta vücudunu paylaşırsın ancak eşinin gönlünde ne olup bittiğinden haberin yoktur. Gözlerini kapatıp gönlünün içine baktığın zaman belki de eşinin gönlünden çok uzaktasındır. Mükemmel bir evliliğiniz olabilir ve çok mutlu da olabilirsiniz. Bundan bahsetmiyorum ancak aynı mânâyı paylaşmıyor olabilirsiniz. Ne hayret edilesi şey, ne hayret edilesi…

Halbuki yüzyıllar önce bambaşka bir coğrafyada yaşamış bir kişiyi, senin gönlünde çok yakında bir konumda hissedebilirsin. Ona özlem duyabilirsin. Farklı dünya dillerinin konuşmanıza rağmen sanki aynı dili konuşuyormuş gibi hissedebilirsin. Onun yazdığı kitaplarını okuduğunda sanki sen yazmışsın gibi de hissedebilirsin. Nedir bu böyle? Vücut dediğin nedir? Fiziksel yakınlık nedir? Beni Ceyhun olarak tanırsın. Öyledir, böyledir dersin ancak gönlünde hiç görmemişsindir ki beni. Aynı ofisi, aynı iş ortamını paylaşırsın ancak senin aklında başka şeyler döner, iş arkadaşının aklında başka tilkilikler. Eşi, iş arkadaşını geç, bir anne bile aslında çocuğunun gönlünde olanı bilemez!

Vücut dediğin nedir ki! Zaman geçer, hastalanır ve yaşlanır. Bir müddet sonra ise ölür. Öldüğün vakit belki de gönlünde olana kavuşursun. Gönlünün ırmaklarında yıkanırsın. Orada daim kalırsın. Gönlünde yakınlık hissettiği kişileri orada bulursun.

Bu gecelik gönlüme düşenler böyleydi. Bu yazıyı yazdıktan biraz sonra Facebook’ta bakın karşıma Samiha anneden nasıl bir yazı çıktı. Hayret… Demek ki benim gönlüm, Samiha Anne ile aynı hakikati paylaşıyor. O, bugün dünyada olmasa bile ben onunla aynı hissiyatı paylaşabiliyorum. Gönüller bir kokudan birbirini tanıyor.

“Eskilerin ‘Yemen’dedir yanımdadır, yanımdadır, Yemen’dedir’ diye bir sözü vardır. Bence pek doğru. Zîra asıl yakınlık kalp yakınlığıdır. Halbuki zâhirde, diz dize, omuz omuza olan nice insanlar vardır ki fersahlarca birbirinden uzaktırlar. Kezâ nice dağlar, tepeler gerisinde olanlar vardır ki, birbirleri için yaşarlar. İşte bu gönül anlaşmasına, bu ezel bilişmesine hayrânım!”

Sâmiha Ayverdi, Mektuplar 1-Belkıs Dengiz, s.246

5 yorum

A.B.A 27 Ekim 2023 - 00:03

Düşünmekten uykumuzu elimizden alacak, harika bir şey olmuş. :)
Ellerine sağlık

Cevapla
E. H. D. 27 Ekim 2023 - 07:31

Son derece derin bir durumu öyle güzel açarak anlatmışsınız ki kendi düşünce dünyamda gezer gibi okudum. Benim de sorularıma cevap geldi bu yazınızla. Lütfen yazmaya devam edin. Çok teşekkürler…

Cevapla
F.P 27 Ekim 2023 - 08:59

En uzak mesafe, fiziken yanyana olup da ruhen bambaşka yerlerde olan iki insan arasındaki mesafedir..

Cevapla
B T 27 Ekim 2023 - 10:14

Kaleminize kuvvet az ve öz çok güzel ifade etmişsiniz

Cevapla
Zeynep 1 Ocak 2024 - 13:34

İyi ki bloğunuzu tanımışım. Ara sıra girer bakarım yeni yazı gelmiş mi diye. Yaşamak her gün yeni bir mana keşfetmek olduğu sürece güzel. Gelin seyreyleyelim öyleyse.

Cevapla

Yorum Yaz

Diğer Yazılar