Dün hayatımın en güzel hediyelerinden birini aldım. Bedircan Akarsu adındaki takipçim bana sürpriz yaparak 2 sene önce yazdığım ilk şiirimi seslendirmiş. Kendisinin işi, tiyatro ve seslendirme olduğu için çok profesyonel ve mükemmel olmuş. Arkadaş çevrem dahil herkes çok beğendi. Bende şaşkınlıkta dinledim. İlk dinlediğimde öylece kalakaldım. Çünkü bu şiirin benim için önemi büyük. Her şeyin ilki gibidir bende bu şiir. Bu şiirden sonra bu blog oluşmaya başladı diyebilirim. Ayrıca ben şiirleri yazdıktan sonra okumam. Kendi iç sesimde kalır hep o. İlk defa başkasının sesinden duydum. “Nasıl bir duygu?” diye soruyorsanız gerçekten çok farklı. Sanki 2 sene önce kaleminizin ucundan doğmuş olan şiir, 2 sene sonra karşınıza geçip konuşmaya başlıyor. Aynı ben bir anne, şiir ise bir çocuk gibi. Umarım büyüyüp insanlığa yardımı dokunan bir şiir olursun “Kumdan Kaleler” :) Bir erkek olarak asla yaşayamayacağım bir duyguyu bu şiirde buldum. Bana çok güzel sürpriz yapan Bedircan’a çok teşekkür ediyorum. Buyrun önce seslendirme sonra şiir :)
Kumdan Kaleler
Bazen ardıma dönüp baktığımda “Ne yaptım ben?” diye sorguladığım zamanlar oluyor.
Tek bir cevaba çıkıyor tüm düşündüklerim.
Oyun oynuyorum ben sadece oyun!
Bir çocuk masumiyetiyle kumdan kaleler yapmışım sahilin dibine.
Yıkılacağını bile bile…
Her bir insan bir kum tanesi koymuş ‘kale’me,
Her biri ayrı bir iz bırakmış ‘kale’mde,
Her bir kale farklı olsada bir dalgayla yıkılıvermiş hepsi.
Ben yine tüm çocuksuluğumla yeniden yapmaya başlarken bu sefer,
Bazen sadece yıkılışından zevk aldığım için yapmışım.
Bazense dalga gelmeden ben yıkmışım.
Bazısını korumuş, önüne setler çekmişim ama nafile…
Aslında beni de alıp götürecek büyük dalgayı beklemişim ben hep.
Sırf oyun oynamak için yaşamışım.
Sadece zevk için,
Sadece iş olsun diye…
2 yorum
Güzel bir seslendirme olmuş. Başarılar.
Teşekkürler :)