Arkadaş çevremin de bildiği gibi bir süre önceye kadar Snapchat’te çok aktif birisiydim. Günde 5-10 arası Snap atardım. Güzel eğlendim açıkcası pişman da değilim. Sonra taa kii telefon bataryamın eskisi kadar gitmemeye ve artık yanımda powerbank taşıyasaya kadar. Bildiğiniz gibi minimalizm yazı serisini devam ettiriyorum ve hayatımı her yönden sadeleştirmeye çalışıyorum. İşte bu yüzden powerbankin 300 gramlık yükü bile bana fazla geliyor. Bir şeyleri değiştirip bu yükten kurtulmalıydım. Powerbankten kurtulmak için ilk olarak telefonu suçladım. Bataryanın daha uzun süre gidebilmesi için telefonda kullanmadığım uygulamaları sildim. Fotoğraf arşivimi ise telefonumundan alıp taşınabilir hard diskime taşıdım. Ancak batarya sorunum hala devam ediyordu. Batarya veriminin düştüğünden şüphelendim ve Apple desteği aradım. Telefondan onlara bir analiz raporu gitti ve bataryamda sorun yokmuş :o Hatta bataryamın verimliliği %95 seviyesindeymiş. 2,5 sene için bence gayet iyi. Ancak bataryamın daha uzun süre gitmesi için bana bazı önerilerde bulundular. Bunlar arkaplan çalışan uygulamalar, konum servisleri ve bildirimlerdi. Tüm talimatları uygulamama rağmen kısmen işe yaradı ancak hala bataryadan istediğim performansı vermiyordu. Veee sorunu buldum. Sorun telefonda değil, sorun bendeydi! Sürekli etrafı suçlayan kendisinde sorun görmeyen insanoğlu gibi bende sürekli telefonu suçlamışım. Çünkü telefon ayarlarından batarya bölümüne girdiğimde bataryamın yarısından çoğunu Snapchat, Facebook, Instagram tüketiyordu. Ayrıca bu uygulamalara günde 2 saate harcadığımı görünce şok oldum :O Tam 2 saat! Anladım ki bir şeyleri değiştirmeliyim. Bu sefer telefonu değil ancak kendimi değiştirmeliydim. Asıl hikaye şimdi başlıyor. Başlayalım :)
Cevap çok basitti. Oruç tutmaya kadar verdim ancak başka oruç. Bu sosyal medya orucu :) Kendi içimde bir değerlendirme yaptım ve artık sosyal medyanın zararının, yararını geçtiğini gördüm. Özellikle Twitter. Eskiden farklı fikirleri okumak için kullanırdım Twitter’ı. Şimdi ise herkes milletvekili olmuş maşallah. Herkes dava adamı olmuş ya birilerini suçluyor ya da birilerine öğüt veriyor. İnanın Facebook’ta aynı. 3 gönderi varsa 2’si şikayet. Zor günler yaşadığımız doğrudur ancak senin bu zorluklara verdiğin tepki seni sen yapar. Eğer bir şeyler değiştirmeyip sadece şikayet ediyorsan bu da senin seviyeni gösterir. Ben ise artık iddiasızlığı seçtim. Ne birilerine kendimi kanıtlama derdim var ne de birilerine bir şeyler öğretme derdim. Tabi ki %100 başardığımı söyleyemem ancak inanın çok rahatladım. Sizde deneyebilirsiniz :) Konumuzda uzaklaşmayalım :) İki anahtar kelimemiz vardı. Biri “sosyal medya” diğeri “oruç”. Şimdi ikisini birleştiriyoruz ve karşımıza “sosyal medya orucu” çıkıyor. Hem telefon bataryamı kurtarmak amacıyla hem koskoca 2 saatimi geri kazanmak amacıyla hem de negatifliklerden korunmak amacıyla sosyal medya orucu tutmaya başladım. Çok basit! Güneşin yükselmesiyle başlıyor, güneşin inmesiyle bitiyor. Aynı yemek orucu gibi. Tek farkı yemek yerine, o iki vakit arasında sosyal medyaya girmiyorum. 18.30 gibi akşam namazı okununca bildirimleri okumak için ya da yazılarımı paylaşmak için biraz göz atıyorum sosyal medyaya. Sonrasında sosyal medyaya girmek serbest olsa bile artık eskisi kadar canım istemiyor. Ne kadar sürdürürüm bilmiyorum ancak ben bu oruç sayesinde çok şey kazandığıma inanıyorum. Bir sürü boş vaktim oluştu. Dizilere ve belgesellere başladım. Hatta bazılarını bitirdim :) Kitaplara da yönelmeyi düşünüyorum. Hatta yeni yazı serileri bile aklımda var. Umarım bir gün gerçekleşir :) Sizinde bataryanız çabuk bitiyorsa ve zaman probleminiz varsa bence denemekten bir zarar gelmez :) Şöyle yapıyoruz 😀
Niyet ettim sosyal medya orucu tutmaya :)
…
.
.
Niyet ettim sosyal medya orucumu bozmaya :)
Zeytin, hurma, su… Size kalmış 😊
4 yorum
Hahahah :D Allah kabul etsin kardeş :D Aslında bende özellikle Twitter’daki cehaleti gördükten sonra Sosyal Medya Cehalet Orucu tutmayı düşünüyorum ama gel gör ki en büyük hedefim İstanbul 1.Bölge BAĞIMSIZ Milletvekili Adayı olarak Yüce Meclise girmek ;) Eee böyle oluncada Milletvekilleriyle Twitter’da etkileşim halinde kalmam gerekiyor :) Güzel makaleydi ama :) İçten buldum :) Ara sıra girip bakarım bloğuna. Gözüm üzerinde(İllimünati olarak değil kardeş,rahat ol :D)
Bu güzel yorum için ben teşekkür ederim :) Her zaman beklerim yorumlarını. İyi ki geldin :)
Benimde artık bu oruca tabii olmam gerekiyor çünkü vaktimin çoğunu sosyal meday da özellikle facebook ta geçiriyorum. Kim yazdı ne dedi gibi sorular akılda kalıcı oluyor bağımlılık yapıyor. Bunun vesilesi ile bir çok şeyden geri kalıyorum. Zor olacak ama kendim için başarmalıyım.
Böyle yorumlar gelince mutlu oluyorum Birilerini daha teşvik etmek ne güzel