Basit yaşamalı basit! Üç t-shirt, iki pantolon, bir ayakkabı Kaşarlı tost ve meyve suyu Ve bir bavul kadar kaçak…
Olgunlaşan başak eğilir!! Bu böyle! Ötesi berisi yok! Aksini söyleyende yalan söylüyor inan. İster profesör olsun, ister 5 üniversite bitirsin başı havadaysa boştur, hamdır benim indimde. Kaçacaksın böyle insandan. Hatta arkada bile bakmadan kaçacaksın. Farkında bile olmadan seni de kendisine…
Kimim kaldı senden başka? diye başladı şiirimsi gece. Dilberlerin hepsi vefasız çıktı desene. Hiçbiri de kabul etmediyse seni, Ne kalır dilberliğinden geri? Hemi de söz vermedik mi sana? Canlar kurban şu yoluna. Yine kaldık baş başa vesselam. İşte karşında yorgun…
Yeni bir renksin hayatımda, Yeni bir doğuş. Hangi gökkuşağına koysam seni ki rengini herkes görsün. Seni gören yağmurla güneş aralarında anlaşsın, Yağmurlar hep yağsın. Güneşler hep açsın. Sen hep gökyüzünde otur, Sen hiç solma, Sen hep güzel kal.
Hangi duvara yazsam ismini ki duvar parçalanmasın? Hangi kalemle yazsam ismini ki mürekkep eriyip dağılmasın? Hangi şiir ne kadar alır senin güzelliğinden? Hangi kelimeye sığdırsam seni? En iyisi gönlüme alıp saklasam ismini. Sana hep sen desem.
Bir zevktir deyip susuyorsun. Bir susuş bilmem kaç bin şiir ediyor. Anlayana 7 kat gök. Anlamayana 4 satır.
Yetişkin olmak zormuş hanım abla. . . En güzeli büyümemekti. Ne acelesi vardı yaşlanmaya? Bin bir türlü sorumluluk. Bin bir türlü tantana. . . Çocuk kalabiliyor muyuz doktor bey?
Yüzümü güldüren sen. Seni seven sen. Sen de sen. İlla sen.
Her geçen gün bir önceki günü tekrar mı edecek? Yoksa yarın, düne küfür mü edecek dersin. Şükürler edip dudağından mı öpecek? Her aldığın nefes bir öncekinin aynısı mı olacak? Yoksa her nefes yeni bir diriliş mi getirecek? Yeni bir ölüm…
Bana diyorlar ki biraz sert çıkış. Çakı gibi erkek ol. Yumruğunu göster. Dava adamı ol ve davana sahip çık. Kısacası taş fırın erkeği ol. Bende diyorum ki eyvallah. Artık gerektiği yerde gerektiği şekilde tavrımı koyacağım. Sözler veriliyor, imzalar atılıyor. Hemen sonra…