Okunan şiirler, izlenen filmler veya dinlenen müziklerin yüzden doksanı sevgiyle veya aşkla bağlantılı konuları işlediğini tahmin etsek yanlış söylemiş olmayız herhalde. Gerçekten de öyle. Aslında aşk konusu en zayıf noktamız. İstediğimiz kadar zeki de olsak hepimiz bu duyguya yenik düşüyoruz. En kör noktamız diyebiliriz. Belki de bizi hayvanlıktan ayıran ulvi bir duygu. Bazılarımız için buna bir kusur olarak bakıp zaafiyet olarak tanımlasa da bazılarımız lütuf olarak görüyor. Doğru olup olmadığı ile bu yazıda ilgilenmeyeceğim. Daha farklı bir pencere daha var. Onu göstermek istiyorum size.
Basın dünyasında en kolay ve en çok satan duygu belki de sevgidir. İnsanların sevgiye karşı özel bir zaafiyeti var. En başında sevmek ve sevilmek bir insani ihtiyaç. Robottan farklıysak eğer bu duygularımız sayesinde. Ancak sevmekten daha öte bir duygu daha var. O da güvenmek. Artık sevginin fazla satıldığını düşünmeye başladım. İnsanlar her yerde gerçek aşkı arıyor. Ruh eşini bulabilmek için onlarca insan deniyor. Ancak her beşeri aşk gibi sonu hüsran. Sebebi ise basın ve yayın. Halbuki gerçek hayat böyle değil. Gerçek hayatta güven duygusu tüm duyguların üstünde gelir. Güvendiğiniz ölçüde iletişim kurabilirsiniz. Karşınızdaki kişiye ne kadar çok güveniyorsanız o kadar çok kendinizi ona açarsınız. Sevdiğiniz insana değil! Bir insanı tüm kalbinizle gerçekten çok sevebilirsiniz. Ancak aklınızda güven problemleri varsa asla o insan ile aynı yolda yürümeniz mümkün olmaz. İnsan sevdiği kişiye zaten güvenir diye düşünebilirsiniz ancak her zaman değil :) Eğer size yalan söylediyse veya aldattıysa onu sevmeye devam edersiniz ama güveniniz sarsılmıştır bir kere. Bir de bunun tam tersi var. Sevmediğin ama güvendiğin insanlar. Belki nefret bile ediyorsundur ancak ona güvendiğin için onunla ortak iş yapabilirsin. İş dünyasında bunun çok örnekleri var.
Güven, sevgiden üstündür dostlar. Sevgi veya aşk bazen için aldatıcı olabilir. Unutmayın ki her sevgi biter. Sevgi genellikle anında bitmez ancak yavaş yavaş azalan bir duygudur sevgi. Ancak güven ise bambaşka. Güven, basit bir yalan ile sarsılabilir. Güven duygusu kendini karşıdaki kişiye emanet etmektir. Bir insana güvenmiyorsanız onunla uzun süre asla beraber olamazsınız. Küçücük bir yalan söylemenin bile ne denli büyük sonuçlar doğuracağını tahmin etmek gerekir. Kısacası dürüst bir insan olabilmek, aşık olmaktan daha önemlidir. İki duygu da varsa ne güzel ancak biri eksikse bir dönüp bu yazıyı okuyalım ve biraz düşünelim :) Çok basit somut bir örnek vermek gerekirse, insanlar evliliklerini sevgisizlik yüzünden bitirmez. Hatta çoğu evlilikte zamanla o sevgi biraz daha saygıya dönüşür. Ancak eğer aldatılma söz konusu olduğunda önce güven biter, ardından evlilik biter. Ayrıca arkadaş, dost vs. tüm insanlar ile ilişkilerimiz için de geçerli bu durum.
“Seni seviyorum”a değil, “sana güveniyorum”a değer verelim.
9 yorum
“Ruh eşini bulabilmek için onlarca insan deniyor.” Bu cümle beni çok etkiledi. Elbise dener gibi insan denemek söz konusu… Tespitler için çok teşekkürler… :)
Haklısın bu konuda artık kimse kimseye güvenemiyor . güvenmek gerek , nasıl davranılmasını istiyorsak öyle davranmaktan başlamamız gerek …
doğru 21. yüzyülın vebası insanlara güvensizlik adeta
Güven yoksa eğer sevginin varlığı pek anlamlı olmayacaktır bence. Güvenin pekişmediği sevgiyi yürütmek, altı delik bir kovaya su doldurmakla eşdeğer bence.
Özetlediniz
Bu konuda tam tersini düşündüğümü söylemeliyim. Birkaç yıldır kendim de dahil hiçbir insana güvenmiyorum. (kendime saygı duyuyorum ama öz’güven’in gereksiz olduğunu düşünüyorum bu uzun bir konu) Geriye dönüp baktığımda bazı kararlarımı ve hareketlerimi ya da algımı şuankilerle kıyaslayınca saçma bulduğum çok oldu, oluyor. Öyleyse neden herhangi bir şeyde kendime güveneyim, belki şuan bana doğru gelen yanlış bir yol üzerindeyim. Bu aynı şekilde diğer insanlar için de geçerli. Diyelim ki karşıdaki insan beni aldattı, bana yalan söyledi; “sana güvenmiştim…” moduna mı girmeliyim? İnsanız sonuçta illaki düşeriz kalkarız. Bu nedenle Allah’tan başkasında güven bulma arayışında değilim ve hayatım böyle çok daha huzurlu. Sevdiğim insanları severim, dayanmam onlara. Çünkü kişi ne ederse kendine eder, bana yalan söylerse bir insan bu kendisine zarar verir. Acaba bana yalan mı söylüyor diye evhamlanmama da gerek yok bana yalan söylemez diye güvenmeme de bence. Bununla ilgili ikili ilişkilerden bahsedecek olursak bireyler birbirine ait de değildir -filmlerde, kitaplarda yüceltilmesine rağmen- birbirlerine emanettirler. Anlaşmalar vardır görünmeyen. Anlaşmayı bozmayacagina eminim senin diyemem, bozar mısın acaba diye de kendimi yeyip bitirmem.
Çok güzel bir bakış açısı. Bu yönden düşünmemiştim Üzerinde düşüneceğim. Bu arada yazılara yazdığın diğer yorumlarda oldukça kaliteli. Siteyi zenginleştirdiğin için teşekkür ederim ☺️
Yanlış anlamadiysam Ceyhun bey guvenin sevgiden daha uzun ömürlü olduğunu ve sağlıklı bir ilişki için daha gerekli olduğunu söylemiş. Beyza Hanim da insanlar hata yapar güven sağlanması zor bir duygudur ,bu yüzden insanlardan değil Allah ‘tan cc beklenmesi daha sagliklidir demiş. Ben de birazcık mizaç eğitimi aldım ,orada da her insanın motivesi, doğuştan gelen, baskın, aradığı duygunun farklı olduğunu öğrendim. Mesela mizaç 2 ler sevgi yi ön plana alır ve severler, sevildiklerini hissettiklerinde motive olurlar .Mizaç 6 lar ise güven odakli insanlardır. Kolay güvenmez fakat güvendikleri ne sadık kalırlar, arkalarında destek hissettiklerinde motive olurlar. O yüzden 6 lara gore güven sevgiden önce gelir. Ceyhun bey mizaç 6 olabilir :) İnsanlar bu duygularının farkına varıp doğru kullanabilirler. Bu duygularinin karsiligini aciz olan insandan beklemeyip , en güçlü ve noksansız olana yöneltirse hayal kırıklığına uğramayacaktır. Bize düşen sevgi güven yardimi… Allah’tan istemek, birbirimizi sevmek (birbirinizi sevmedikce iman etmiş olmazsiniz -Hz. Muhammed sav) ve güvenilir olmak (Müminin suresi ayet8).
Ben de güzel dusuncelerinize böyle küçük bir katkı yapmak istedim:)
Teşekkürler SEYDA hanım :)