Bugün Murat Bardakçı’nın köşe yazısıyla karşılaştım. Hayatımda hiçbir köşe yazısının beni bu kadar etkilediğini hatırlamıyorum. Buyrun efendim linkini veriyorum. Sizde mutlaka okuyun.
Haberi okuduysanız bence sizin de içiniz sızlayacak. Bir haftadır sürekli sosyal medyada Rus generalin haberine rastlıyorum. Bir sürü arkadaşım paylaşmış. Ayrıca haber siteleri sürekli bunu yayın yapıyor, en ufak ayrıntısını araştırıyorlar. Aynı dönemde bir kaç kere Dücane Cündioğlu sayesinde Mevlana türbesinin arkasındaki gül bahçesinin yıkım haberlerini üzülerek gördüm. Resimler o kadar korkutucu ki Mevlevi dervişlerinin mezarları açılmış ve kemikleri torbalara doldurulmuş. Bunu yapan belediye ayrı bir problem, bunun basına yansımaması ayrı bir problem. Vah diyorum halimize vah! Ben 22 yaşında bir gencim ve olabildiğince ülkemin değerlerine sahip çıkmaya çalışıyorum. Eğer buraya bir şeyler yazıyorsam kendi ve milli değerlerimi, düşüncelerimi paylaşabilmek için yazıyorum. 5-6 yıllık gençlik hayatım boyunca Türk gençliğinin ne kadar batı özentisi olduğunu gördüm. Resmen artık kendi ülkelerinden nefret ediyorlar. Paylaşımları ise Frida Kahlo, Kafka ve Nietzsche üçgenin arasında dönüyor. Türk bir bilgeyi kabul etmiyorlar. Hele birde başında “Hz.” varsa mesela Mevlana, Yunus emre, Üftade ve Harakini gibi -haşa- onlar zaten gerici onlar zaten bağnaz. Yazık gerçekten çok yazık. Bu problemin aslında neyden kaynaklandığını tahmin ediyorum. Siyaset ile milli değerleri karıştırıyorlar. Resmen nefret ettiği siyasetçinin tam tersini kendi doğrusu kabul ediyor. Bu gerçekten ciddi bir problem. Evet beğenmeyebilirsin ve sevmeyebilirsin. Bu gayet normal bir durum. Ancak olay, öfke ve nefrete dönüp siyasetçin düşüncelerinin tam tersini her şeyiyle kabul etmek ciddi bir psikolojik hastalık.
Uyan Türk Gençliği Uyan!
Şimdi gelin yukarıda saydığım üç batı filozofunu inceleyelim. Hani şu adına dergiler çıkarılan, kafeler açılan, isimlerini okuyunca ve harf hatası olmadan yazmayı becerince 5 seviye birden atlayıp elit olduğumuz filozoflar hakkında konuşalım. Biliyor musunuz bu filozoflar depresyona girmiş, bazısı delirmiş, bazısı intihar etmiş, bazısı ise ölürken tüm felsefesini reddetmiş insanlar. Bizim kendi coğrafyamızın erenleri ise sevgiden ve hoşgörüden başka bir şey söylememiş. Hatta ölümünü düğün gecem(Şeb-i Arûs) olarak kutladığımız bir eren bile var.
Uyan Türk Gençliği Uyan!
Bir diğer absürtlük ise gençlerin çoğuna sorsan kendini sosyalist olarak tanımlar. Kapitalizimden hiç hoşlanmazlar. Yürüyüşler düzenlenir. Tüm duvarlara yazılır. Adeta devrimci olmak bir onurdur. Evet bence de bir onurdur. Her ne olursa olsun kalpten inandığın bir düşüncenin arkasında durabilmek bir onurdur. Ancak AVM’ler, Starbucks’lar, “fırsat bulsam hemen Almanya, Amerika ve İngiltere’ye kaçacağım” demeler neden? Sorarım neden? Tüm fikirlere saygılıyım. Ayrıca mutlaka zıt görüşlerin -başkasına zarar vermediği sürece- toplum içerisinde olmasını isterim. Bu sayede fikirler gelişir ve ilerler. Ancak bu çelişki niye? Bir davan varsa arkasında dur!
Uyan Türk Gençliği Uyan!
Dünya aslında büyük bir insan vücudu gibidir. İçerisinde mantık ve duygusallık gibi zıtlarlar vardır. Batı, mantığı ve aklı temsil eder. Bu yüzden maddeciliğe yakındır. Bilim burada doğar ve büyür. Doğu ise duygusaldır. Dünyaya önem vermez, daha duygusal yaşar. İkisi de yanlış! Materyalizm, insanı robotlaştırır ve köleleştirir. Kapitalizm gibi. Duygusallık ise insanı pasifleştirir ve taassubu doğurur. Doğru olan yer ise ikisinin ortasıdır. Yani aklın ve duygusallığın beraber yürüdüğü yer. O yer ise dünyanın ortası, yani burası. Ortadoğu! En doğru öğretiler Ortadoğu da olduğu için Peygamberler buraya indi. Aynı zamanda en sorunlu bölge olduğu için. Orta doğu tarih boyunca hep sorunluydu. Zaten aksi de pek mümkün değildi. Çünkü burası aklın ve duyguların savaştığı yer. Şimdi olduğu gibi. Burada sürekli bir mücadele oldu. Eğer sen bu iki kuvveti savaştırırsan Ortadoğu’nun güzelliğini göremezsin. Ortadoğu’nun güzelliği peçelidir. Sen kendi içinde aklını ve duygularını barıştıramadığın sürece Ortadoğunun zenginliğini anlayamazsın. İşte Ortadoğu’nun zor atmosferi sayesinde buradan bir çok önemli düşünür çıktı. Mevlânâ’lar, Yunus Emre’ler, İbnü’l-Arabî’ler, Ferîdüddin Attâr’lar, Abdülkadir Geylani’ler ve Ahmed er-Rifâi’ler gibi daha birçok eren hep burada yetişti ve en doğru görüşler yine onların görüşleriydi. Batının filozofları ise eksikti. Onlar dünyayı akıl ile anlamaya çalıştı. Sonuç ne mi oldu? Çoğu filozof ya delirdi ya intihar etti, ya bunalıma girdi.Ancak maalesef çoğu Ortadoğu’lu burayı anlayamadı. Aynı bizim gençliğimiz gibi.
Uyan Türk Gençliği Uyan!
Günümüzde Türk gençliği uyuyor dostlar. Hiçbir arkadaşım bana kırılmasın. Uyuyoruz! Dünyaya şöyle bir bakalım. Artık kendi içinde kapalı ve millliyetçi bir Amerika var. Avrupa ise bölünüyor. Her biri kendi kabuğuna çekiliyor. Örnek İngiltere, Fransa ve Almanya. İngiltere biraz daha hızlı. Şimdi ise Fransa. En korkulanı ise Almanya. Almanya, Kuzey Kore’den daha tehilikeli. Orta doğu desen her zamanki gibi. Ortada ise biz. Yani Türkiye. Türkiye ise sancılar çekiyor. Çok büyük sancılar. Bu sancılar ekonomiyle, siyasetle falan düzelmez dostlar. Hepsi yalan! Bu sancılar sadece gençlik ile düzelir. Eğer Türk gençliği batı özentiliğinden çıkıp Ortadoğu’nun zenginliğini keşfederse bu ülkenin geleceği tarihte hiç olmadığı kadar açık. Ancak bu ülkenin gençliği hala batı özentisi olup, batı filozoflarının sözlerini paylaşmayı elitlik zannediyorsa vay halimize! Ayrıca diyelim ki bu ülkeden nefret ediyorsun ve batıya kaçtın. Çok mutlusun. Zannediyor musun ki bundan sonra batı seni kabul edecek, seni bağrına basacak. Batı milliyetçi artık. Ne tam oradan ne de tam buradan bir gençlik askıda kalmış bir gençlik var bugün. Ey gençliğim eğer böyle devam edersen acı çekeceksin. Şimdi gözlerini aç! Evet herkesi oku. Batıyı da oku. Ancak lütfen bu coğrafyada doğup büyüyüp sonra buranın zenginliğinden bir haber olma. Yazık olacak sana.
Uyan Türk Gençliği Uyan!
Bir diğer konu ülkemizde sürekli konuşulan Atatürk. Ne zaman ülkede bir problem olsa o problemin içine Atatürk’ü sokarlar ve Türk gençliğini böyle bölerler. Atatürk, Türkiye için bir değerdir ve en önemlisi Atatürk insandır. Kişisel hayatında da problemleri olmuştur, yanlış siyasi kararlar aldığı zamanlar da olmuştur. Evet, Atatürk insandır! Radikal dindarlar hemen Atatürk’ün kişiliğini görürler ve eleştirirler. Radikal solcular ise onu insandan öte ulvi bir varlık görürler. Ancak diğer taraftan tarihi gerçeklerde vardır. Evet, Atatürk insandır! Asıl tek gerçek şudur: Bu ülkeyi büyük bir mücadele ile Atatürk kurmuştur. Bu yüzden Türkiye için Atatürk milli bir değerdir ve hiç kimsenin Atatürk’e saygısızlık, hürmetsizlik yapma hakkı yoktur. Türk gençliği Atatürk’ün kişiliğini konuştuğu sürece ayrışacaktır. Atatürk’ün değerleri ve aklındaki vizyonu konuşulmalıdır.
Uyan Türk Gençliği Uyan!
Irkçı değilim. Türk milleti en yücedir, en mükemmeldir demiyorum. Siyasetten kaçarım ve sevmem. Herhangi bir ideolojide aşılamıyorum. Kısacası şunu söylüyorum. Her millet, kendi coğrafyası için en iyisidir. Ayrıca her milletin kendi milli değerlerini koruması ve savunması gerekir. Almanlar, İngilizler, Fransızlar; Türk olmasın. Ancak Türkler’de; Alman, İngiliz, Fransız olmasın. Her millet lüzumludur. Kimse kimsenin coğrafyasına karışamaz. Ben artık Türk gençliğinin bir an önce uyanmasını istiyorum. Dünya çok zor bir döneme giriyor. Eğer Türk gençliği şimdi ki gibi kendi ülkesinden nefret edip başka ülkelerin özentisi olmaya devam ederse ileride çok acılar çekecek. Askıda kalacaksın! Acı çekmenizi istemiyorum ey güzel gençliğim!
Lütfen Uyan!
5 yorum
Yazınızı çok beğendim.Tebrikler.Sizin gibi gençlerin çoğalması ümidiyle…
Teşekkür ederim efendim :)
Evet güzel yazı gerçekten… tebrik ediyorum…
Gerçekten dile getirilmeyen bir sorunu çok güzel anlatmışsınız. Toplum olarak öyle bir hale geldik ki kendi değerlerimizi unuttuk gittik bizden olmayan değerleri benimsedik. Biz batının ilmini değil gittik değerlerini aldık.
türk gencligin bu saatten sonra devamlı uyanık olması gerekir..ülkenin gelişmesi için gençlere gerek vardır…