Öyle bir sırattayım ki bugün,
Solum uçurum, sağım uçurum…
Ne yolun sonu belli, ne de uçurumun dibi…
Ben ise kıldan ince, kılıçtan keskin bir ipte cambazlık yapıyorum.
Aşağıya baksam ayaklarım titriyor.
Karşımda duran yüzüne baksam güzelliğinden başım dönüyor.
Hele ki senin güzelliğin haddi hesabı yok ey güzel sevgili!
Sevgili,
Sorma bugün bana hatırımı!
Sen gel, sen gör, sen bak n’olur?
Kızma bana bu sefer!
Ben ağlamaktan sesi kısılmış bir bebekten ibaretim.
İsteme benden bir şey!
Elini açmış bir dilenciden ibaretim.
Hatalarımı söyleme yüzüme!
Doğrularını unutmuş insandan ibaretim.
Bilmiyorum sevgili bilmiyorum…
Adını sen koy bu şiirin,
Adını sen koy bu halime.
Bir kelam söyle benim için.
Senle başlasın, senle bitsin.
Bir resim çiz benim için.
Gökyüzü topraktan, yeryüzü havadan olsun.
Bir ağaç kondur ortasına.
Kökü havada, dalı toprakta olsun.
Bir öpüver yüzümü.
Kokusu gül olsun.
Bir selam ver evvelin.
Sesi kadife olsun.