İnsanların yakasından ne zaman düşmeye karar vereceksin? Sevdiğin insanları ne zaman sahiplenmekten vazgeçeceksin? Ne zamana kadar bu kıskançlığın kaç kişiyi daha üzecek? Herkese yaptığın olur, olmaz eleştirilerin aslında sende olduğunu ne zaman anlayacaksın? Çevrende gördüğün her insanı aslında kafanda yarattığını ve hor gözle baktıklarının senin cahilliğin olduğunu ne zaman kavrayacaksın?
Hiçbir insana anlam yüklemek zorunda olmadığını ve hiçbir insana değerinden fazlasını vermek zorunda olmadığını anlamalısın. İnsanları kötüleyip duruyorsun. Kötülük gören senin gözlerin! Aynı dünyada yaşayıp cenneti bulan ile senin aranda ne fark var? Kendi cehenneminin odunun kendi sırtında taşıyorsun. İnsanlar hakkında yaptığın yorumlar bitmediği sürece acı çekeceksin. Bu böyle! Kötülükte sende var iyilikte. İyi bir insan olduğunu iddaa ediyorsan, sen iyi bir insan falan değilsin! Dünyadaki dengeyi görmeyip kötülüğü görüyorsan, sen kendin hakkındaki yorumunu kendin ver. Ufacık pencerenden dünyayı izleyip insanları yargılıyorsun. Bu mudur sen entellektüelleğin! Zekiyim diye övünüyorsan, Hitlerde zekiydi. “Mutlu musun?” bana bunu söyle! Yorulmadın mı insanlarda kusur görmekten! Yaptığın eleştiriler ile hayatında neleri kaçırdığının farkında mısın!?
Ne zamana kadar eleştirilerinden vazgeçeceksin? Ne zaman sonra kendi yargıcın kendin olacaksın? Sürekli konuşan aklın ne zaman huzur bulacak? Kalbinin sesini ne zaman duyacaksın? Bu dünyada herkesin vazifeli olduğunu, kötülük yapan insanın bile görevinin kötülük yapmak olduğunu, herkesin kendi zevkinde ilerlediğini, dünyadaki dengenin hiçbir zaman bozulmadığını ne zaman bu vesveseli aklına sokacaksın!?