Bu havalarda mutlu olurum ben. Mesela rüzgâr ne soğuk esiyor ne de sıcak… Öylesine vazifesini yapmak için yanağınızdan öperek selam verip gidiyor. Bence çok romantik. Yapraklar yeşermiş ancak ağaçlarda ilkbahar şımarıklığı da sonbahar hüznü de yok. Siz ona ne anlatırsanız…
Hayata Dair
-
-
Karanlığın içinde ışık, Işığın içinde ekmek teknesi, Ekmek teknesinin içinde emek, umut, gayret ve helal para. 1 metre arkasındaki karanlıkta ise zenginin ekmek teknesi yatlar sıralanmış. — Düşünüyorum… Bir tarafta iyi eğitim almış, statüsü olan birisi. Haliyle biraz kibirli…
-
Cafcaflı kelimeleri sevmiyorum artık. Abartı gözüken her şeyden kaçıyorum. Abartılı insanlar, abartılı düşünceler ve abartılı duygular… Mesela renk seçimi bile yaparken keskin kırmızı, mavi veya yeşil seçmiyorum. Olabildiğince flu ve kıyıda köşede kalmış renkler benim ilk tercihim oluyor. Açıkcası oldukça…
-
Her insan yaratılış amacı gereği bir şeylere doğru çekilmeye başlar. Zaten hikaye de burada başlar. İlk başta bu çekilişin nereye doğru olduğunu pek anlamaz ancak gün geçtikçe aydınlanmaya, aydınlandıkça da karanlıkta olanları görmeye başlar. Hani yeni doğan bebeklerin etrafı göremedikleri…
-
Bir anımı ve arkasından gelen iç konuşmalarımı anlatmak isterim. Sosyal medya sitelerinde bir yer var. Profil kısmında isminizin altında kendinizi tanıtmak için sizden 2-3 cümlelik bir şey bekliyor. Hem facebook hem twitter hem de instagram’da var. Geçenlerde o bölümü doldururken…
-
Sanırım insan olgunlaştıkça daha bir sessiz, daha bir tepkisiz kalıyor her hal. Öyle kahkahaları sönüyor mesela. Onun yerine artık gülümsemeye dönüyor. Aşırı duygusallıklarının yerini de bir damla gözyaşı alıyor. Ama dikkat ederim sadece bir damla. İki damla değil. Bu yüzden…
-
2017 sona ererken kendimi biraz köşeye çektim. Güzelce bu yılın analizini yaptım. Başarılı ve başarısız olduğum konuları inceledim. Hangi yönlenirim zayıf ve hangi yönlerimin geliştirmeye ihtiyacı olduğunu belirledim. Kısacası tüm bu tefekkür sonucundan kendimde bazı problemler buldum ve asıl önemlisi…
-
Önemli bir konu hem de çok önemli… Genellikle siyasetçilerden ve tartışma ortamlarından “haddini bil” sözünü duyarız ancak bir kez olsun “benim haddim ne?” diye kendimize dönüp sormayız. Kısacası insanların hadlerini biliriz ama kendi haddimizi bilmeyiz. Daha doğrusu had nedir? Bakın…
-
Ürettiği kadar yaşıyor insan. Aksi taktirde yediği yemekler, gezdiği sokaklar ve aldığı tüm zevkler bir gün son buluyor. İşte o son bulduğu gün, tekrar tekrar aynı soru peşini bırakmıyor. Belki de ölüme yaklaştıkça bu çınlamalar giderek artıyor. Ruhu olan her…
-
Bunca şeyden sonra anladım ki istisnasız hepimiz bir tek şey için yaşıyoruz. Bu hayatta sadece “Anlıyorum!” diyebilmek yaşıyoruz. Gelin açıklayayım. Dünyaya hiçbir şey bilmeden geliyoruz. Bu yüzden hiçbir şeyi anlamıyoruz. Anladığımız için korkuyoruz ve korktuğumuz için de ağlayarak başlıyoruz hikayemize.…