Anladım ki bu yolda en çok kimin sesi çıkıyorsa en cahil, en ham odur. Zaten kendi içinde çıktığın bir yol için neden bunu bu kadar göz önünde yapasın ki… Fazla ön planda yaşayan, fazla savrulur. Mahremiyetini korumayan ve sırlarını saklamayan…
Aslında önemli değiliz, Hiçbirimiz! Sadece geçiciyiz Biraz da seviciyiz Güzel olan da bu değil miydi zaten Geçerken sevmek, Severek geçmek… Hayat böyle anlamlı ve güzel O zaman geçerken sevelim, Severken de kendimizden geçelim
Fazla anlam yüklüyoruz olaylara ve insanlara ama en çok kendimize. Ve ne acı ki kendimize taptığımızın farkında bile olmuyoruz. Kendimize tapıyoruz! Çünkü biri gelip kötülük yaptığı zaman alınıyoruz, kırılıyoruz ve üzülüyoruz. Çünkü arkaplanda “Ben ondan üstün birisiyim. Bunu hak etmedim.”…
Ufak bir şey fark ettim. Sonra dedim ki paylaşmak güzeldir ve şimdi yazıyorum :) Ruhsal tekamülde ilerledikçe hayvanları daha çok sevmeye başlar insan. Bence çok hoş ve çok güzel :) Çünkü ruhsal tekamül süreci aslında kendini tanıma sürecinden ibaret. İnsan…
Bu havalarda mutlu olurum ben. Mesela rüzgâr ne soğuk esiyor ne de sıcak… Öylesine vazifesini yapmak için yanağınızdan öperek selam verip gidiyor. Bence çok romantik. Yapraklar yeşermiş ancak ağaçlarda ilkbahar şımarıklığı da sonbahar hüznü de yok. Siz ona ne anlatırsanız…
Karanlığın içinde ışık, Işığın içinde ekmek teknesi, Ekmek teknesinin içinde emek, umut, gayret ve helal para. 1 metre arkasındaki karanlıkta ise zenginin ekmek teknesi yatlar sıralanmış. — Düşünüyorum… Bir tarafta iyi eğitim almış, statüsü olan birisi. Haliyle biraz kibirli…
Cafcaflı kelimeleri sevmiyorum artık. Abartı gözüken her şeyden kaçıyorum. Abartılı insanlar, abartılı düşünceler ve abartılı duygular… Mesela renk seçimi bile yaparken keskin kırmızı, mavi veya yeşil seçmiyorum. Olabildiğince flu ve kıyıda köşede kalmış renkler benim ilk tercihim oluyor. Açıkcası oldukça…
Her insan yaratılış amacı gereği bir şeylere doğru çekilmeye başlar. Zaten hikaye de burada başlar. İlk başta bu çekilişin nereye doğru olduğunu pek anlamaz ancak gün geçtikçe aydınlanmaya, aydınlandıkça da karanlıkta olanları görmeye başlar. Hani yeni doğan bebeklerin etrafı göremedikleri…
Sahi neyin derdindeyiz ki biz Neyin kavgası bu gürültü Neyin emeği bu alın teri Neyin sevdası bu yanışlar Neyin hüznü bu yağan yağmur Neyin boş gürültüsü tüm bu kargaşa Sahi neyin savaşını veriyoruz ki biz Ah bir bilsem, Bir bilsem,…
Bir anımı ve arkasından gelen iç konuşmalarımı anlatmak isterim. Sosyal medya sitelerinde bir yer var. Profil kısmında isminizin altında kendinizi tanıtmak için sizden 2-3 cümlelik bir şey bekliyor. Hem facebook hem twitter hem de instagram’da var. Geçenlerde o bölümü doldururken…