2’yi hiç bulmamalıydık. Sayılara bulaştığımız gün kirlenmeye başladık. Halbuki 0 ve 1 ne güzel sayılardı. Sadece var veya sadece yok. Ancak 2’yi bulduğumuz günün sonrasında her şey bir çorap söküğü gibi soyuldu. Sonra 3, 4, 5 derken aldı başını çok çok ötelere gitti. İsyanım var bu sayılara.
Temel huzursuzluk kaynağımızın sebebini sayılar olarak görüyorum. Niye mi? Çünkü sayılar sayesinde bütünü parçaladık. 1 nokta varken onu parçalara bölüp çoğalttık da çoğalttık. Her şeyi ölçeklendirmek için noktayı paramparça yaptık. Bütünü gören zihnimiz bir anda dağıldı ve bunun sonucunda artık etrafımızdaki nesneleri önce ötekileştirdik sonra ölçtük. Önceden sadece varlık vardı. Sayılar ortaya çıktıktan sonra ise “bir ben varım ama diğerleri de var” oldu; ben, sen o, biz, siz, onlar.
Fark görmek de sayılar ile geldi. İyi ve kötü, doğru ve yanlışı oluşturdu. Ve tabii ki kıyaslama… “O benden daha başarılı veya zeki” Fark gören zihnimiz bir anda öteki gördüğü şeyleri yargılamaya başladı. Çünkü her şeyin 1’den geldiğini unutmuştu artık. Karşısındaki insanı 2. olarak görüyor, yanındakini ise 3. olarak görüyordu.
Veee tabii ki sonunda sayılar parayı oluşturdu. Bingooo!!! Sayılar artık basit matematiksel işlemler olmaktan çıkıp artık gücü temsil etmeye başladı. Ne kadar çok para, o kadar çok güç. Günümüz dünyasında artık her şey sayılardan ibaret. Hatta kimlik numaranız isminizden çok daha fazla önemli. Teknoloji desek, onun tamamı zaten sayılardan ibaret. Halbuki teknoloji dünyası sadece 0 ve 1 in tekrarlamasında oluşuyor. Ancak biz onu “5 kere tekrarlanırsa şu olur, bu olur” diye sadece yorumluyoruz. Aslında gördüğünüz gibi her şeyin özünde 0 ve 1 var. Kısacası en başa dönelim. Var ve yok.
Bizim huzursuzluğumuzun sebebi sayılardı. Fark gören şaşı gözlerimizdi. Sayılar bizim aklımızla oynadı. Bir zehir gibi tüm zihnimizi kapladı. Halbuki her şeyi bir ve tek olarak görsek bir canlıya zarar verebilir miydik? Sonuçta o da benden bir parça. Herhangi birinin sıkıntısı olduğunda eğer bir isek o, benim sıkıntım da sayılmaz mıydı? Hepsi biz isek, kime kızabilirim? Kimi aldatabilirim?
Sayılar bize yaramadı. 2’yi unutalım.
9 yorum
0 en son bulundu ama
Belki de tüm sıkıntıların temeline parmak bastınız, 2 yi unutmanın huzurunu yaşamak niyetiyle başlıyoruz yeni güne…
2 yi unutmaya kaldıralım kadehlerimizi
biz 2yi unuturuz da sonrakiler ne olacak hocam
Sayılar bulundu da hayatlar hep 0 1
ahh 2ler
2 yi unutmayalım yaşatalım sıfırla birle başladık ya var ya da yoktu peki ya gerçekler bundan mı ibaret ya eksikse ya fazlaysa yanlış olan , var olanı görmek değil var olanı olduğu gibi kabul etmeyip olduğu durumdan yargılamak… bir bütünü parçalamadık .bir bütünü farklı renkleriyle farklı kokularıyla farklı sesleriyle görüyoruz. Var olan her şeyi bir puzzle olarak görüyorum. ben de diğer var olan her şey gibi o puzzle’ın bir parçasıyım .bizi ayıran sayılar mı peki ya egomuz kibirli ruhumuz korkaklığımız bencilliğimiz kendimizi suçlu görmeyi başaramamak da etkili değil mi sayılara kızmak çok kolay mı aklımız iyi oynanılabilinecek bir yapıya mı sahip yoksa insanlığın düştüğü bu acımasız güç sanılan güçsüzlük sembolü olarak nitelendirdiğim kapalist sistem ve türevleri in oluşturduğu gerçekliğe olan öfkenin dilledirilme biçmi mi ? farklılıklar güzeldir çirkin olan bu farklılıklar yüzünden birilerini ,bi şeyleri üstün görüp birilerini , bir şeyleri küçümsemek aşağılamak bunu doğru olan kabul edip hastamızın alkışlayıp kutlamaktır. haklısınız belki bulduğumuz iki ve diğerleriyle kirlendik .bu kirlilik içimizdeydi sadece dışarıya vuracak bir neden lazımdı buna da belki sizin değiminizle ikiyle başladık◽
Bu yorumu şimdi keşfettim. Ne kadar güzel dile getirmişsiniz. Beğendim :)
[…] Geçmişten alakalı bir yazı […]